Bir Fahişenin İtirafları 3

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bir Fahişenin İtirafları 3



Merhaba seks-hikaye.com `cular. İtiraflarıma kaldığım yerden devam ediyorum…


Üçüncü kez “işe” çıkacaktık. Bu seferki müşteri 50 yaşlarında, evli, ithalat-ihracat işleriyle uğraşan ve Zeliş`in “Kerem, benim en eski müşterilerimdendir” diye adlandırdığı biriydi.


Adam iki kız ısmarlamıştı. Standartın çok üzerinden bir para ödeyecekti ve bunun karşılığında ateşli bir Lez-Show istiyordu. Bu show`un ardından ikimizlede ilişkiye gireceğini belirtmişti.



Anladığım kadarıyla Zeliş Kerem beye, elinin altında çok güzel iki kız olduğunu ballandıra ballandıra anlattığında, Adam piyasaya yeni düşen bu kızlarla hemen birlikte olmak istediğini söylemiş.


Ancak, ne Emel nede ben, lezbiyen değildik. Bu yönde herhangi bir tecrübemizde olmadığından, Zeliş bizlere bir kaç Lez-Porno filmi bulup getirdi ve izlettirdi. İzlerken, ben ve Emel dehşete kapılıp, birbirimizin yüzüne bile bakamıyorduk. Filmlerde gördüğümüz kadınların diğer kadınlarla yaptıklarını şimdi biz birbirimizlemi yapacaktık?



Kerem beyin yanına gitmeden evvel provasını yapmak zorundaydık yoksa Adamın karşısında çuvallayabilirdik. Elbette imdadımıza yine Zilli Zeliş yetişti.


“Kızlar, Kerem bey sizler için manyak bir para ödeyecek. Adam işi icabı dünyayı gezmiş biri ve kimbilir nerelerde, ne tür güzel sex show`ları izlemiştir, yani Herif kaliteden anlıyor. Eğer adamın yanına gidip, cumuburlop yatağa yuvarlanıp orada birbirinizin amcıkları beş dakkada yalayıp işi bitireceğinizi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Adama mükemmel bir gösteri sunmanız gerekiyor. Tam anlamıyla dört dörtlük bir gösteri! Bu yüzden, sizlere tıpatıp aynı giysiler ve iki tanede bir örnek peruk aldım. Önce müzik eşliğinde senkron ve ateşli bir dansla başlayacaksınız”



“Senkron mu? Yani eşzamanlı hareketlerlemi?”


“Evet mavişim, kapa çenenide dinleyin beni. Şimdi önce bu dansı çalışacağız sizlerle kızlar, ve dansınızla striptiz yapacaksınız…daha sonra adamın önünde yalaşıp yiyişeceksiniz, ama bunun provasına daha sonra geçeriz. Buraya kadar herşey tamam mı? Hadi, şimdi getirdiğim giysileri giyin ve bu perukları takıp geçin karşıma, ben bu arada müziği hazırlıyacağım”



O gün Emel ve ben, Zelişin öğrettiği dansı öğrenmekte hiç zorlanmamıştık ama birbirimize dokunma konusu bize gülünç geldiğinden sürekli elimizde olmadan kahkahalara boğuluyorduk. Her güldüğümüzde Zeliş`den küfürler ve azarlar işitiyorduk. Birbirimizle sevişme esnasında, ikimizde striptiz`li dansımızın ardından, yatağın üzerinde çırılçıplak sarmaş dolaş olduğumuzda… çok ilginç bir tecrübe yaşadık. İkimizde birbirimizi boşaltabilmiştik! Hemde defalarca! Buna ikimizde çok şaşırmış ve acaba biz aslında birer lezbiyenmiyiz diye tereddüte düşmüştük.



Üç gün sonrasında …


Kerem beyin, eski metresi için tutmuş olduğu Ankaranın banliyölerinden birindeki, möbleli bir dairede buluştuk.


Koca göbekli, tıknaz ve keltoş biriydi ve bizleri güler yüzle karşılamıştı. Emelin ve benim üzerinde önceleri birer kot pantolon ve kazaklar vardı.


Zeliş, ücretlerimizi peşin olarak almak üzere Kerem beyle salona geçtiğinde, biz iki kız elimizdeki poşetlerle yatak odasının yerini sorduktan sonra, oraya girdik ve üzerimizi değiştirdik.


Kostümlerimizi giyinmeden önce, vücutlarımızın her yerine hindistancevizi kokulu yağdan bolca sürdük.



Yaklaşık 20 dakika sonra, yatak odasının kapısı hafifce tıklandı ve Kerem beyin sesi geldi “Girebilirmiyim?” diye.


Kapalı kapının ardından biz kendisinin salona geçmesini ve oturup bizi beklemesini rica ettik. Adamın uzaklaşan ayak seslerinden sonra, yanımızda getirdiğimiz portatif cd-çaları alıp, salonun kapısına doğru yürüdük.



Salona girmeden hemen evvel, cd-çaların START düğmesine bastık. Etrafta yüksek sesle, eski bir klasik olan -Pembe Panter-in kışkırtıcı müziği çalmaya başlamıştı.


Sonra ikimizde salona girdik. Kerem bey salondaki tekli koltuğa giyinik vaziyette, yayılarak ve bacak bacak üzerine atarak oturmuştu ve bir elinde bir puro, diğer elinde bir viski bardağı vardı.


Yayılarak oturan adam, bizi gördüğü anda, koltukta irkilerek doğruldu. Gözleri yuvalarından fırlayacak gibiydi.


Onun gördüğü manzara şuydu:



İçeri giren, kızıl peruklu kızlardan biri ince uzun boylu, diğeride balıketinde ve daha kısaydı. Ama tek farklarıda buydu. Üzerlerinde vücutlarının bütün kıvrımlarını sımsıkı saran straples,pembe parlak mini elbiseler vardı. Elbiselerin iki yanında da, kısacık etek ucundan başlayan, koltuk altlarına kadar kocaman ve geniş siyah fermuarlar vardı. Fermuarların her ikiside yanlardan neredeyse kalçalara kadar açıktı.



Elbiselerin derin dekoltelerinden, yukarı doğru bastıran siyah sütyenlerden göğüsleri dışarı taşacakmış gibi duruyordu. Altlarında siyah file çorapları tutan, siyah jartiyeler vardı. Jartiyerlerin kopça kısımların üzerinde birer pembe minik ponponlar…


Uzun ince topuklu siyah ayakkabıları,parlak kırımızı rujları, omuzlarına lüle lüle dökülen koyu kızıl perukları ve ellerinde salladıkları ince uzun siyah peluşlara kadar herşeyleri tıpatıp aynıydı.


İşte Adamın gördükleri bunlardı…



Eğer Emel ve benim boylarımız farklı olmasaydı, birbirimizi ayırt etmekte zorlanırdı.


Dans ederken ikimizde bundan çok keyif alıyorduk, ama en çok da Kerem bey sanırım!


Dansımız esnasında, neler yapmadık ki?


Gayet ustaca, aynı hareketlerle kıvrılmalar, doğrulup kalkmalar, eşzamanlı dönüşler… birbirimizin elbiselerinin kalça kısımlarını yukarı çekip, ve altındaki siyah string-tangalarımızdan görünen yuvarlak göt yanaklarımızı, sırt sırta vererek birbirine sürtmeler… yanlardaki devasa fermuarlarımızı birimiz diğerininkini yukarı doğru açarken, diğerimizin öbürünün fermuarını kapatmalar…



Yüz yüze durarak, peluşlarımızı birbirimizin üzerinden atıp, kıçlarımızın hizasında iki taraftan tutarak o peluşları çıplak kıçlarımıza sürtmeler…o peluşları bacaklarımızın arasından geçirmeler… daha sonra o kocaman fermuarları iyice yukarı çekerek birbirimizi soymalar… Arada bir yüz yüze dönerek dillerimizi çıkarıp, birbirimizin dudaklarındaki kırmızı rujları yalamalar… bacak arasına diz sürtmeler, ritmik hareketlerimizle hoplayan ve taşacakmış gibi duran göğüslerimizi avuçlamalar, popolarımıza şaplaklar atmalar, bacaklarımızı havaya sallamalar… Soyduğumuz elbiselerimizi kafalarımızın üzerinden savurup Kerem beye doğru fırlatmalar, eşzamanlı olarak yılan gibi bükülerek birbirimize sürtünmeler… kıçlarımızın yanakları arasında sıkışmış duran string`lerimize parmaklarımızı geçirip, onları geri geri çekip sonra tekrar ansızın bırakmalar…



Adama sırtımız dönük olarak sütyenlerimizi çıkarıp, başlarımızın üzerinden sütyenlerimizi ona doğru fırlattıktan sonra, hala önümüzü dönmeden, geri geri yürüyerek, tam adamın önünde durup ansızın ona doğru birlikte dönerek onun burnunun ucunda çıplak göğüslerimizi neşeyle sallamalar…. ve daha neler neler yapmadık ki?


Adamcağız, purosunuda unutmuştu, viskisini de… ağzı açık bir şekilde ona sunduğumuz showu izliyordu. Yüzünde ne şehvet vardı, nede gülümseme. Sadece sersemlemişcesine büyük bir şaşkınlık vardı… Müzik bittiğinde, ikimizde nefes nefese kalmıştık. String-tangalarımız, jartiylerli file çoraplarımız ve siyah ince topuklu ayakkabılarımızdan başka bir şey yoktu üzerimizde. Sürdüğümüz yağlardan, çıplak tenimiz ışıl ışıl parlıyor ve göğsülerimiz hızlı hızlı inip kalkıyordu.


Müzik sona erdi ve biz adamın iki-üç adım önünde duruyorduk. Sessizlik oldu ve adamdan hiç sesi çıkmadı. Yoksa beğenmemişmiydi?



Kerem bey bir şeyler söylemeye çalışarak önce “Ben…ben… sizler…” diye kekeledi, sonra boğazını öksürerek temizledi ve nihayet konuşabildi “Ya Rabbim sen aklımı koru!!” Emel ve ben birbirimize bakarak zafer işareti yapıp, sırıttık. Adamın aklını başından almıştık. Kerem bey elindeki içki bardağını ve puroyu bırakarak, oturduğu yerden ellerini bize doğru uzattı …


Ne yapmak istiyordu acaba? Göğüslerimizi avuçlamak mı? Veya popolarımızı? Ne?



Adama doğru aynı anda yürüyüp önünde durduğumuzda, ikimizinde ellerinden tutup dudaklarına götürüp gayet kibarca öptü ” Muhteşemdiniz! İnanılmazdınız! Ömrümde böyle birşey görmedim! Siz ikiniz harikasınız! Ama bana acıyın, benim gibi yaşlı bir adamı az kaldı kalpten götürecektiniz!” dediğinde, üçümüzde gülmüştük. Hemen müşterimizin, kucağına oturduk. Birimiz bir dizine, diğerimiz öbür dizinin üzerine. Eğilip onun keltoş kafasına bir öpücük kondurdum. Adam elleriyle , bellerimizden ikimizi sıkca kavrayıp dizlerinin üzerinde oturtup bizlerle biraz sohbet etti. Çok hoşsohbet biriydi, bizi gülmekten kırıp geçirdi.



Bizlerle sohbet ederken bir kez olsun çıplak göğüslerimize bakmadı. Bizlere fahişe muamelesi yapmadı. Nasıl bir adamdı bu böyle? Yoksa onu yeterince tahrik edemiyormuyduk?


Kendisine çaktırmadan onun bacak arasına baktığımda, pantolonunun ön kısmının kabarmış olduğunu gördüm. Rahat bir nefes aldım, kaygılanmama gerek yoktu, adam bizi beğenmişti ve arzuluyordu. İlerleyen saatlerde, yatak odasında üçümüzde yataktayken, Kerem bey yatağın ucunda çırılçıplak oturup, kocaman göbeğinin altında neredeyse kaybolmakta olan orta boydaki yarağını sıvazlayıp, bizim sevişmelerimizi izlemişti.


Peruklarımızı ve ayakkabılarımızı çıkarmıştık.



Dizlerimizin üzerinde birbirimize sarılıp öpüştük, dudaklarımızı dişlerimizle çekiştirdik, ve birbirimizin boynunu ve göğüslerini yalarken, tendeki hindistancevizi yağın tadı ve kokusu çok hoşuma gitmişti. Bu yüzden gerçekten iştahla Emelin esmer tenini yalıyor ve öpüp kokluyordum. Emel beni sırt üstü yatırıp, tangamın ön kısmından parmağını am dudaklarımın arasına sokup, sürtmeye başladığında, bende parmaklarımı kendi ağzımda ıslatıp onun göğüs uçlarına sürüyordum. Emel bir eli ile göğüs ucumu mıncıklıyor, diğer eli tanga`mın içinden, tüysüz amcığımın üzerinde gidip geliyordu. Kerem iyice yanımıza sokulup, beni marifetli parmaklarıyla uçuran arkadaşımla öpüşmeye başlamıştı.



Bende elimi uzatıp kendi elinin üzerinden yarağını tuttuğumda, elini çekti. Yarağı sıcacıktı. Avcumun içinde bir yarak hissetmek bana en az Emelin amcığımdaki hareketleri kadar zevk veriyordu. O an içimdeki bir kadının parmakları yerine keşke bu sıcacık yarak olsaydı diye arzuladığımı fark ettim.


O esnada anladım ki, Emel`in bana hissettirdikleri her ne kadar güzelde olsa, en azından benim için; hiç bir şey bir erkeğin yerini tutmayacaktı. Fakat buraya kendi zevkim için değil, müşterimizin fantezisini gerçekleştirmek için gelmiştik. Bu nedenle yataktaki bu üçlü sevişmede, üzerime düşeni yapmalıydım.



Elimi Kerem beyin sıcacık yarağından çekip, Emele sarılarak onu yanıma, sırt üstü yatırdım ve arkadaşımın üzerine çıkıp, göğüs uçlarından başlayarak emdim ve küçük ısırıklarla aşağılara doğru indim.


Arkadaşımın bacaklarına geldiğimde, jartiyerlin kopçalarını açmadan, sert bir hareketle file çorabını yırttım. Yırtma sesiyle birlikte Kerem inledi.


Diğer çorabınıda yırttım. Esmer bacaklarındaki yırtık pırtık duran çorapların üzerinden, görünen yerlerini dilimle dairesel bir şekilde yalayarak, amına doğru yukarı çıktım. Emel`in tangasının önü ıslanmıştı. Burnumu tangasının ağ kısmına sürttüm. Keskin bir kokusu vardı. Emel kalçasını hafifce yukarı kaldırdığında, yavaş hareketlerle, tangasını aşağıya doğru çekip çıkardım ve Keremin eline verdim o da hemen yüzüne götürüp derin derin kokladı.



Emelin bacaklarını biraz daha açtığımda, ince iki şerit halinde duran siyah kısa kıllarına çenemi sürttükten sonra, aynı şeyi dilimlede yaptım. Bu sefer inleyen Emel oldu. İki elimle birbirine yapışmış gibi duran, esmer bacak arası dudaklarını araladığımda, amının ıslakığı ışıldayarak önümde duruyordu.


Üstteki küçük düğmenin etrafında dilimle dolandığımda, Emelin titremeye başladığını hissettim. Kendi minik yuvasının içinden, kafasını dışarı çıkarmak istermiş gibi duran klitorisine ağzımı dayayarak emmeye başladım.



Emel`in yükselen çığlıkları arasında, onun amının tadıyla ağzım isyan ediyordu sanki. Gözlerimi kapayıp, şu anda ağzımı dayayıp emdiğim şey keşke bir yarak olsaydı diye hayıflandım. Bir yarak ağzımın içine dolgunluk hissi verirdi, ve kaygan yüzeyinin üzerinden ağzımın içine girip çıkmasının hayali bile daha tahrik ediciydi. En azından bu benim için öyleydi. Oysa arkadaşım Emel, o anki muameleden çok memnun, zevkten sesi boğuklaşarak inliyor ve çığlıklar atıyordu. Bir eliyle başımı kasıklarına doğru bastırıp, “evet evet, işte orası evet” diye sayıklıyordu.



Daha önceleri Zelişin komutasında yaptığımız provalardan, Emel`in boşalmak üzere olduğunu anlamıştım.


Müşterinin önünde birbirimizi yalayarak boşalmamızı kesinlikle yasaklamıştı Zeliş. “Boşalıyor gibi yapacaksınız, ama sakın birbirinizi tamin etmeyin” diye tembihlemişti. Boşalmanın verdiği rehavetle , müşterimize karşı isteksiz davranabileceğimizi öne sürmüştü ve bunu yasaklamıştı. Kafamı bastırmakta olan elini çekerek, başımı arkadaşımın amından uzaklaştırıp Emelin zevkle gerilen yüzüne baktım. Arkadaşım arzudan titriyordu ve bana yalvaran gözlerle bakıyordu.


Ona aldırmadan, Kereme döndüm. Adam kendinden geçmek üzereydi. Yarağını Emelin eline vermiş, otuzbir çektiriyordu. Ama ben Emeli yalamayı kesince, arkadaşımın elide hareket etmeyi kesmişti.



Adama yaklaşarak, elimi göbeğinin altından sadece yarısı görünen yarağına atıp, ağzıma götürdüm. Kerem iki eliyle birden kafama yapışıp, kalçasını ağzımın içinde ileri geri hareket ettirmeye çalıştı.



Nihayet ağzımın içini dolduran güzel bir yarak, diye düşündüm. Sıcacık ve kaygan. Mis gibi kokuyordu. Adamın kasıklarıda, yarağıda mis gibi kokuyordu.


İştahla yalıyor ve emiyor ve bir elimlede ağzıma sokup çıkarıyordum. Tempomu hızlandırdığımda, arkamda Emelin ellerini hissettim. Sırtımı ve bacak aramı okşuyordu. Bir elini bacak arama atıp, iki parmağının arasına klitorisimi sıkıştırıp ovalıyordu. Bu o kadar güzel bir duyguydu ki, Keremin yarağı gırtlağıma kadar ağzımın içindeyken bile, yüksek sesle inlemiştim.



Aynı anda, Kerem ağzımın içine tuzlu menisini püskürtmeye başladı. Adam bir yeri acıyormuş gibi bağırarak boşalıyordu. Hemen ağzımı çalıştırdım. Emdim, yuttum ve püskürtmesi bitinceye kadar sağdım. Ağzımın içindeki yarağı hemen küçülmeye başlamıştı ve belki onu (Aybarsdan öğrendiğim gibi) yeniden ağzımda büyütürüm diye emmeye devam ettim. Fakat, dilim Keremin yarağının tepesine sürtünce, adam yerinden hoplamıştı ve hemen yumuşamış organını ağzımdan çekmişti. Ben başımı yukarı kaldırır kaldırmaz, Kerem beni kendine çekip dudaklarımdan uzun uzun öpüp bana teşekkür etmişti. Emelin , amcığımdaki elini bile unutmuştum. Kerem boşaldığında sadece onun menilerini içmeye odaklanmıştım.


Şimdi adamın kollarında, onunla öpüşürken, Emelin eli beni doyuma ulaştırıyormuş gibi yapıp, Keremin ağzının içine çığlıklar atıp, bütün vücudum titriyormuş gibi yaptım.



Benim gerçek anlamda boşaldığımı sanan Kerem, beni kollarında daha sıkı sarıp, onun ağzının içine haykırmamdan son derece mutluydu. Daha sonraları, onun isteği üzerine, Keremi yatakta sırt üstü oturttum, ve sırtımı ona dönerek, onun uzatmış olduğu bacaklarının arasına, domalıp kıçımı onun yüzüne doğru kaldırdım.


Adam, hala üzerimde olan string-tangamın kıçımın yanakları arasında duran ipi, zevkle okşayıp durdu.


Sonra onu kenara çekip, göt deliğime baş parmağını yavaşça sokup çıkardı. Eğilip popomun yanaklarını öptü, ısırdı ve elleriyle zevkle avuçladı. Emel o sırada yanımızda, adamın kasıklarına doğru eğilmişti ve yarağını emiyordu. Arkadaşımın inip kalkan kafası, arada bir bacaklarımın arkasına sürtünüyordu.



Kerem arada bir hazla inliyordu “Adın Maviş di, değilmi tatlım? Maviş, çok güzel bir götün var …mhmm pembe ve kılsız… çok güzel… göt deliğini sıkıp açsana biraz… ahh eveeeet …yerim beni onu, yerim … seni götünden sikmek istiyorum tatlım… daha önce hiç yaptınmı Maviş?”



“Sadece bir kez” diye yalan söyledim. Masallar anlatmak orospuluğun şanındandır, demişti Zeliş bize.


“Kiminle? Anlatsana …?”


“Eski sevgilimle” diye yalan söylemeye devam ettim.


“Hoşuna gitmişmiydi, tatlım?”



Herhalde adama hayır, anal sex bana hiç zevk vermiyor diyecek halim yoktu. Yalan söylemeye devam ederek


“Acıyla karışık bir zevkdi… hoşuma gitmişti evet” dedim


“Offf evet, seni anlıyorum… baksana parmağım bile zor giriyor… bende seni o pembe deliğinden sikmek istiyorum Maviş… ouuuh harika emiyorsun Emelciğim… evet, şişir yarağımı şişir… Mavişin götü için hazırla onu ve onu elinle sok arkadaşının götüne, olmazmı?” Daha sonra Emel, Keremin sertleşmiş olan yarağına prezervatifi geçirdi, ve dizlerinin üzerinde arkamda doğrulan Keremin yarağını, göt deliğime kendi eli ile yaslamadan önce, biraz kayganlaştırıcı jel sürmüştü.



Kerem uzun uğraşlardan sonra, zorla soktuğu yarağıyla, hırlaya hırlaya beni götümden sikerken, Emelde onun arkasına geçip, onun taşaklarını emmeye çalışmıştı. Ama sürekli hareket halinde olduklarından, bundan vaz geçip, gövdemin altına sırt üstü yatıp, ağzını amıma dayamıştı.


Emelin dili harikalar yaratıyordu. Keremin kocaman göbeği yüzündendi sanırım, adam yarağını tam bastıramıyordu sızlamakta olan götüme.


Fakat o çok memnundu. Beni sikerken, götümün darlığından bahsediyor ve beni sikmekten duyduğu hazzı anlatıyordu. Onun söylediklerine duymamaya çalışarak, Emelin amcığımdaki diline konsantre olmaya çalıştım.


Güzel bir duyguydu, evet, ama şimdi o amcığımın sırılsıklam olmuş deliğine girip çıkan Emelin kısa dili yerine, şu kıçımı dağlayan yarak girip çıksaydı ya?


İşte yine götten yiyordum, ancak bu sefer eskisi gibi çok acımıyor sadece biraz yanma hissi ve sızı vardı.


Allahım, bu nasıl şansızlık böyle? Bütün erkeklerin hepsi götçümüydü böyle?



Ama olsun, bekaretimi satarak verdiğim Nevzat denilen o sübyancı manyak tarafından takma yaraklarla düzülmektense, böylesi varsın olsun daha iyiydi. Bir kaç dakika sonra, Emelin de götünü sikmek istediğini söyledi. Emel başka bir prezervatif getirdi, ve sonra onuda götünden sikti ve bu sefer ben Emelin altına yattım ve, Keremin darbeleri ile sallanan göğüslerini mıncıklayıp, uçlarını emdim.


Emel bu sikiş esnasında bağırırken, onun zevkten değil, acıdan bağırdığını bir tek ben biliyordum.



Tekrar fikrini değiştiren Kerem, yeniden beni becermek istediğini söyledi. Bu sefer, ben yeni bir prezervatif geçirdim adamın yarağına, ve kaderime boyun eğerek, önünde domaldım. Götümün içinde zevk naraları atarak gidip gelen Kerem sonunda boşaldı ve bende ona yapmacık orgazmımla eşlik ettim. Kerem, yarağını üçüncü kez kesinlikle kaldıramayacağını söyledi ve ikimizden bir ricada bulundu. Tekrar bizi birbirimizle seviştireceğini düşünüyorduk ama onun başka bir ricası vardı.



Tekrar aynı kostümlerle, yine onun önünde aynı dansı yapmamızı istemişti.


Önce elimizi yüzümü yıkadık. Tekrar aynı makyajı yaptık.


Yorgun argın bedenlerimizle, Emel ve ben tekrar kostümlerimizi giyindik. Peruklarımızı taktık. Bu sefer aramızda boy farkından başka bir fark daha vardı. Emelin yırtık file çorapları. Gösterimizi yeniden yaptığımızda, müzik bittiğinde, bu sefer bitkin vücutlarımız yağdan değil, terden ışıldıyorlardı.


Kerem bizleri ayağa fırlayıp alkışladı, yanaklarımızdan öptü ve biz üzerimize kot pantolonlarımızı ve kazaklarımızı giyinip evden çıkarken bizlere defalarca teşekkür etti.



Kerem bey, daha sonra bizim en sadık müşterilerimizden olduydu. Adam bize avuç avuç paralar ödüyordu, bizde ona her gittiğimizde birbirinden farklı showlar sergiliyor ve farklı sevişmeler sunmaya çalışıyorduk. O akşam evimizde, duş alıp Zelişe rapor verdikten sonra, oturup günlük tutmaya karar verdim.


Fahişelik yaptığım günlerin, günlüğünü.



En başından başlayarak yazdım.


Varan 1 – Nevzat


Varan 2 – Selim


Varan 3 – Kerem


Yaklaşık bir hafta sonra, 4üncü müşterime gitmiştim. Bu sefer, Emel olmadan gitmiştim.



Varan 4 – Çetin .



4üncü müşterim, 186 boyunda, 130 kiloda bir çam yarmasıydı.


Düşünebiliyormusunuz? 130 kiloluk bir ayı ile benim gibi incecik bir kızı birlikte düşünebiliyormusunuz, sevgili seks-hikaye.com okuyucuları? Bana verilen adresteki eve gittiğimde, ve kapı açıldığında …onu karşımda görür görmez, nutkum tutulmuştu ve ayaklarım geri geri gitmişti.



Kendimi tutamadan ağzımdan şu sözcükler dökülmüştü “Hassiktir! Yoo yo hayır!” Kırdığım potu fark edince, elimle ağzımı kapatmıştım ama iş işden geçmişti.


Kapının eşiğini tamamen kaplayan (hatta sığmayan) sarışın, mavi gözlü Ayı benim ilk tepkime; karşılık olarak kaşlarını çatıp bakmıştı… beni tepeden tırnağa süzdükten sonra, yüzünde ansızın kocaman hınzırca bir gülümseme belirmişti. Bu adamın altına yatıp da sağ çıkan olmuşmuydu acaba? Zeliş beni nasıl bu çam yarması herife satabilmişti? İçimden Zelişi boğazlamak, derisini yüzmek, gözlerini oymak, onu öldürmek öldürmek geliyordu.



devam edecek ….



Gönderen: mavish – email_adresinin_yayınlanmasını_istemiyor

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Casibom Giriş Casibom yeni Giriş Casibom porno izle bursa escort Casibom Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort